Bankacılık krizleri ve düzenleyici baskıları, DeFi’ın cazibesini artırıyor

Merkeziyetsiz uygulamalar yahut dapp’lere yönelik çevrimiçi mağaza DappRadar’ın araştırma lideri Pedro Herrera, klasik pazarlarda karar süren bankacılık telaşları ve düzenleyici baskılarının, kullanıcıları, merkeziyetsiz finansa (DeFi) yönlendiriyor olabileceğini belirtti.

Herrera, CoinDesk TV’nin “First Mover” programında, “DeFi için en uygun kullanım alanını tespit eder, varlıklarınızı ve yatırımlarınızı direktörüz için size daha fazla bağımsızlık sağladığını görmeye başlarsanız bu durum DeFi’nin neden fazla kullanıldığının karşılığı olacaktır.” dedi.

DappRadar’ın hazırladığı rapor, yılın birinci çeyreğinde DeFi için kilitlenen toplam bedelin, geçtiğimiz yıl dördüncü çeyrekteki 60 milyar dolar düzeyinden yüzde 37 artışla 83,3 milyar dolara yükseldiğini ortaya koydu.

Artışın bir kısmı Arbitrum’un geçtiğimiz ay gerçekleştirdiği ARB airdrop’undan kaynaklanırken airdrop ayrıyeten Arbitrum’un, ABD’de yaşanan banka krizleri ile Coinbase ve Binance’e karşı düzenleyici hareketlerin sonrasında token sahiplerine daha fazla getiri imkanı tanıyan merkeziyetsiz özerk bir tertip formuna geçişinin de altını çizmiş oldu.

Herrera, Arbitrum gibisi projelerin, kendi toplulukları içinde sadakat duygusu yarattığını vurgularken geliştiricileri de daha âlâ eserler ortaya koymaları konusunda teşvik edebileceğini, bunun da daha fazla kullanıcı demek olduğunu söyledi.

Uzun müddettir beklenen Arbitrum token’ı (ARB), 23 Mart’ta piyasaya çıkmış ve 16.890.400 Ethereum blok yüksekliğinde yayınlanmıştı.

2021’de faaliyete geçen Arbitrum, Ethereum üzerindeki en büyük 2. katman blok zinciri durumunda.

Arbitrum tabanlı merkeziyetsiz borsa GMX, airdrop’ta 8 milyon token alarak ARB’nin en büyük tek sahibi olurken bu durum, GMX’in yönetişim forumunda token’ların nasıl kullanılacağıyla ilgili tartışmalara neden oldu.

Bu makale birinci olarak CoinDesk Türkiye üzerinde yayımlanmıştır.