ODMD/Bozkurt: Mobilite artık lüks değil bir gereksinim

ODMD (Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Derneği) İdare Konseyi Lideri Ali Haydar Bozkurt Bloomberg HT’de yayınlanan Otomotiv Zirvesi’nin konuğu oldu.

2022 performansına dair değerlendirmesinde Bozkurt “2022’yi konuşurken 2021 ile kıyaslıyoruz ve doğal olarak oradaki yüzde 6’lık artışı düzgün bir performans olarak tabir ediyoruz. Öte yandan Türkiye’nin genel dinamiklerine baktığımızda, aslında potansiyel olarak Türkiye’nin mevcut şartlarda 1 milyon bandının altına düşmemesi gerekiyor. Biz son 10 yıldır ortalamada 800 bin adetler bandında gidip geldik. Birkaç yıldır ise bu adedi de yakalayamadık. Bu açıdan baktığımızda çok da harika bir performans demek ne kadar yanlışsız olur tartışılır” sözlerini kullandı.

Öte yandan 1-2 yıldır pazarı belirleyen ögenin bulunabilirlik olduğuna dikkat çeken Bozkurt “Geldiğimiz noktada da açıkçası ne kadar araç bulduysak onu satabildik ve 783 binlik toplam pazara eriştik. Hem kurumsal hem de perakende müşteri tarafında ertelenen bir talep var. Her yıl birkaç yüz binlik ötelenen talep daima birikiyor” dedi.

2023 pazarına baktığımızda aslında optimist olmamızı gerektiren ötelenmiş ve birikmiş bir talep olduğunu belirten Bozkurt “Tüm markalar diledikleri adette araç bulabilirlerse 1 milyon 100 bin- 1 milyon 200 bin üzere tarihi rekorları zorlayacak adette talep görüyoruz. Satış derdi olmayan bir pazar ortamındayız. Öte yandan arz tarafı çok kıymetli. Mobilite artık bir lüks değil bir gereksinim. Kişi başına düşen araç sayısında hala Avrupa ortalamasının çok gerisindeyiz. 2023’de görünen o ki buna emsal bir senaryoda geçecek. Çip krizi tam olarak çözülmüş değil; geçen ay Çin’de Kovid 19’dan 60 bin kişi öldü; kimi yedek kesimleri üreten yan sanayi firmaları maalesef ki çalışamaz hale geldi. Bir küçük vidayı sağlayamadığınızda o arabanın banttan çıkma talihi yok. Biz 2023’de de 800 binler civarında bulunurluk olur ve pazar o civarda gerçekleşir diye iddia ediyoruz” formunda konuştu.

Bir gecede ÖTV neden kaldırılamaz?

Bozkurt “Sektör olarak ÖTV yükünün ağır olduğunu düşünüyoruz. Yaptığımız çalışmaya nazaran bir gecede ÖTV’nin ortadan kalkma bahtı pek yok. Birincisi devlet bundan çok büyük bir gelir elde ediyor ve bundan bir anda vazgeçemiyor. İkincisi bunu yaptığınızda çok önemli bir ithalat patlamasıyla karşılaşırsınız. Esasen cari açık en büyük sıkıntımız. İktisat de çok önemli biçimde sarsılır. Üçüncüsü ise kurumsal firmaların elindeki envanter çok büyük oranda bir anda kıymet kaybedeceği için firmaların finansal zorluğa girme durumu da var. Biz bir simülasyonla kademeli olarak ÖTV’nin 10 yılda kaldırılması konusunda çalıştık. Bu türlü olduğu vakit yönetilebilir ve sağlıklı bir geçiş olur” diye konuştu.